20:50
Geçenlerde bir arkadaşımla sohbet ederken şöyle demiştim : "60'lı yaşlarımda kızım elimi öptüğünde gerçekten gurur duyduğu bir adam olmak için yaşıyorum."
Farkettim ki tüm yaşamımı 1 Aralık 2004 tarihinde O doğduğundan beri, öyle ya da böyle, şu ya da bu şekilde O'nun varlığından aldığım ilham ile sürdürüyorum ve O'na karşı olan sorumluluğumun hırsı ile ayakta duruyorum.
Her yıl 1 Aralık'ta, kızımın varlığının hayatıma kattıklarını aktarmaya çalıştım. O büyürken ben de O'nunla büyüdüm. Bana öğrettiklerinin O'na öğrettiklerimden daha değerli olduğunu daima bildim.
Bu yıl boyunca çok güzel anılar biriktirdik. Bir kız çocuğunun öğrenim hayatının başladığı ilk güne şahit oldum gururla. "Sınıf başkanı oldum ben baba" derken sesinde kendini ispat etme çabasını hissettim ilk kez. Gülücüklerle dolu hayatında artık harfler, rakamlar ve bir dolu başka bilgi de yer aldı. Tam "büyüyor" diye korkarken ben, minicik ellerini avcuma sevgi dolu yüreği ile birlikte koyup durdu.
"Senin işinde çok ama benim işimde hiç kolay değil valla babacım" derken sesinde ki olgunluğun ardından "bi de seni çok özledim" derken iç geçirişinde ki bebekçe sessizlik saniyeler arası farklı duygular arasında ışınlanıp durmama sebep oldu.
İnsanlara güven veren güçlü bakışları ile üzerine yüklenen "özlemek" çuvalına rağmen taşımak zorunda olduğu hayatı da kaldırmaktaki hüneri beni daima hayrete düşürüp duruyor. Arzu ettiği basitlikte bir yaşamı küçücük dünyasında yaratma yeteneği bana ders oluyor.
Kızım diye demiyorum :)
O, kaldırdığım onca yükten daha fazlasını kaldırabiliyor.
O, sabrettiğim onca çileden çok daha fazlasına karşı sabırla direniyor.
O, eğlendiğimden çok daha fazla eğleniyor.
O, benden çok daha dürüst.
O, benden çok daha akıllı.
O, benden çok daha çalışkan.
O, sorumluluklarına benden çok daha fazla sahip çıkıyor.
O, benden çok daha çocuk.
Ve O, benden çok daha büyük.
İyi ki doğdun canım kızım.
Comments (0)
Yorum Gönder