Neden Yorum Yazmıyoruz?

Category:

Konuk yazarımız : Yusuf İbili

Yorum yazmak özellikle kişisel görüşümüzü belirtmek adına çok önemlidir. Yazar, okuduğumuz içeriğe farklı bir bakış açısıyla yaklaşmış olabilir. Doğru veya yanlış. Elbet her zaman kafamızda bir şeyler belirir, içimizde yorumlarız.

Fakat neden yazmıyoruz? Yazmalıyız. Diğer insanların görmesi ve benimsemesi için önemlidir. Akıllı bir insan eleştiri ile hakaret arasında ki farkı anlayabilir. Varsa gücümüz eleştiri yapmalıyız, tartışma konusu açmalıyız. Bunu sağlayabilirsek hem biz, hem diğer insanlar hem de yazar olayın ana temasını görecektir. Herkes için en verimli olanı da budur.

İnsanın düşüncelerini, fikirlerini belirtmesi kadar güzel bir şey var mıdır? Söz hakkı veriliyor size. Bugün birçok blog yazarı ürettiği içeriği yorumlara açık bırakıyor. Neden acaba? Blog yazılımını –örn: wordpress- kullanmasını bilmiyor da tesadüfen mi yapıyor? Elbette hayır. Yorumlara açığım arkadaşlar, yazın! Diyor.

Yorum yapmak için illa o konuda uzman olmanız gerekmiyor. Eğer üretilen içerik size bir şey ifade ediyorsa yazabilirsiniz demektir. Yapacağınız bir yorum size ve çevrenizdekilere çok şey katabilir. Belki de yazarın “Yeter artık, insanlar sadece okuyor. Fikirlerini belirtmiyorlar. Bundan sonra yazmayacağım” düşüncesini çürütecek bir güce sahip olabilir.

Bana göre, yazarın içeriğe yorum alması en büyük hakkı. Bir nevi saygımızı, sevgimizi ve değerli olduğunu göstermemizin bir işareti. Manevi olarak bir bağ kuruyoruz ki çok güzel bir şey. İnsanlar farklı görüş açılarıyla ortak konular üzerinde birleşip etkileşim içinde olabiliyor.

Çoğu zaman şu hataya düşebiliyoruz (zamanında bende yaşadım) “Yazsam mı acaba? Böyle bir yerde yorumumu görenler hakkımda ne düşünür?” Daha kendi düşüncelerimiz olgunlaşmamış iken başkaları hakkında yorumlar üretiyoruz. İstediğimiz bu acaba? Ben şimdiye kadar hiç kimseyi bu şekilde yargılamadım. Söz hakkı verilen her yerde bizim de yer almamız en büyük hakkımız. Keşke bu çeşitliliğe fazlasıyla ortak olup, farklı konularda ki içeriklere yorum yazabilsek ama kendi dahil olduğumuz içeriklere bile yorum yazmıyoruz.

İlla yorum yapıyım, adım çıksın namımız yürüsün de mantıklı bir düşünce değil elbet. Konuya olduğunca yakın yorumumuzu daha doğrusu bize çağrıştırdığını, bakış açımızı yansıtmak yetecektir.

Gelelim -tekrar- yazar tarafına. Bakıyoruz istatistiklere sayfa görüntüleme sayıları çok yüksek. Ya yorum? Yok! Diyeceksiniz ki olabilir çünkü FriendFeed vs. ortamlarda yorumluyoruz. Buda çok güzel bir şey. Yorum yazıyoruz sonuçta. Yazar içeriğin kaynağını tespit edince yorumlara ulaşacaktır ve gerekirse o platforma dahil olacaktır.

Yorum yazmak, kuracağımız en anlamı sosyal ağımızın temelleridir. Bugün Facebook vb. ortamlarda arkadaş olarak eklediğimiz birçok insan bulunmakta. Kaçını tanıyoruz daha doğrusu kaçıyla ne paylaştık? Bir okuyucunun, yazarı ile paylaşacağı yorumu verebileceği en güzel hediyedir ve belki de kurulacak -o şahane- arkadaşlığın, dostluğun temelidir. Kim bilebilir?

Şuradaki yazıyı
ve özellikle yorumları mutlaka okuyunuz. Bilinçli bir okur olalım, konuyu düşünelim ve yorumumuzu mutlaka yazalım. Yorumlara açığız arkadaşlar, sizce neden yazmıyoruz?

Not: Wordpress altyapısını kullanan ve içerik üreten arkadaşlarım! Yorum yazan insanlar ile ne gibi bir bağınız var görmek için Meet Your Commenters adlı eklentiyi mutlaka yükleyin. Kendi anlamlı sosyal ağınızı keşfedin.

The Dark Knight-Kara Şovalye

Category: , ,


The Dark Knight (2008) - "Dominos Pizza Trailer" Exclusive - Amazing videos are here
ABD'de vizyona girdiği hafta sonunda 155.3 milyon dolar hasılat getirerek tüm zamanların en iyi hafta sonu açılış rekorunu kıran 'Kara Şövalye' 25 Temmuz 2008'de ülkemizde vizyona girdi. İmax teknolojisiyle izlediğimiz filmden Mothandmoth olarak büyük keyif aldık.

İlk kez 1992 yılında yönetmenliğini Tim Burton'ın yaptığı 'Batman Dönüyor' filmiyle başlayan Batman çılgınlığı daha sonra sırasıyla 1995'te 'Batman Daima', 1997'de 'Batman& Robin', 2000'de 'Batman Beyond: Joker'in Dönüşü' ve 2005 yılında da 'Batman Başlıyor' ile devam etti. Diğer filmlere nazaran bu seferki böülümün iyiliği çeşitli tartışmalara yol açiyor. Son teknolojiyle çekilmesi mi, oyuncuların sergiledikleri mükemmel oyunculuk mu yoksa küçüklüğümüzden beri okuduğumuz bir çizgi roman kahramanının artık günümüz versiyonuyla uyuşturucu, kara para aklayan çetelerle savaşan bir sinema kahramanı haline gelmesi mi onu iyi yaptı?

Tartışmalar ne olursa olsun biz yeni versiyon Batman'ı sevdik. İncelemek isteyenler buraya lütfen.

Yönetmen: Christopher Nolan
Oyuncular: Christian Bale, Heath Ledger, Aaron Eckhart, Michael Caine...
Tür: Macera / Dram / Suç / Aksiyon
Yapım Yılı: 2008

Start – up ve sonrası sürece dair

Category:

Start up
• Türkiye’ de yatırımcı var mı?
• Girişimci ne kadar?
• Yabancı şirketler Türkiye’ye girmek için fırsat kolluyor.
• Türkiye sosyal ağları seviyor.
• Facebook’ta 4. sıradayız.
• Mobile pazar büyüyor.
• Çıkın…yeter ki çıkın
• Doğru çıkış stratejisi hangisi?

Son dönemlerde çıkış stratejileri ile ilgili konuşmalar yapılmadan önce hepimizin önüne bazı istatistikler koyuluyor. Bu istatistikler iyi çıkış stratejisi oluşturabilmek için bir takım veriler içeriyor ve ortam hakkında bir durum analizi bildiriyor. Asla bir çıkışın neden başarılı olacağına dair fikir vermiyor. “Başarısız olunması için bir sebep yok” anlamı taşıyor.

Tüm bu durum analizleri ve verilerin, “başarı ortamı hazır” diye bağırmasına rağmen Türkiye’ de henüz uluslar arası çıkış başarısı yakalamış bir çalışma yok. Elbette başarılı çalışmalar söz konusu. Kimse Çember.net v.b. çalışmaların başarısız olduğunu iddia edemez ancak bizim konumuz “satış” stratejisi değil “kalış” stratejisi.

Konuya rakamlardan uzak kalarak yaklaşmaya çalışacağımı hemen söylemeliyim ve ülkemizde hali hazırda yapılmış olan başarılı projeleri ve şirketleşme becerisini göstermiş önemli yatırımcıları göz ardı ettiğimi asla düşünmenizi istemem. Tüm bunların yanında bizimde (mothandmoth.com) içinde yer aldığımızı umduğumuz “dünyanın” hareketliliği ve dinamikliğini de keyifle seyrediyorum.

Ancak ülkemizde yatırımcı ve/veya girişimcilerin göz ardı ettikleri bazı önemli hususlar olduğu fikrindeyim. Bu göz ardı edilen ayrıntıların ise ortaya en doğru servisi sunan internet ürününün çıkmasını engellediğini fark ediyorum.

Öncelikle, internetle gerçek pazarlamacıların (fikir insanları) az ilgili olduğunu, girişimcilerin çoğunun yazılım ve tasarım insanları tarafından ortaya koyulduğunu gözlemledim. Pazarlamacıların konuya uzak kalmasının en önemli sebeplerinden biri “yazılım” konusundan anlamıyor olmaları ve/veya yazılımcılar veya yatırımcılarla yaşadıkları kötü deneyimler sonucu işe karşı inançlarını yitirmiş olmaları. Diğer önemli sebep ise yatırımcıların, çoğu zaman girişimi, yazılım ve tasarım ekibi ile çözdüklerini sanmaları, pazarlama ve reklam stratejilerine projelerinde yer vermemeleridir.

Durum böyle olduğunda ise ortaya çıkan ürün tasarım ve yazılım konusunda sorunsuz olsa da, fikrin en doğru servis ve strateji ile şekillendirilmemiş olması, “start-up” yapılamayışı da beraberinde getiriyor.

Ülkemizde “fikir insanı” unvanı ile çalışmaya gayret eden çok az sayıda insan bulunuyor. Çoğu zaman işverenler, yaratıcı olduklarını ve fikrin kendilerinde de var olduğunu düşünmeleri sebebiyle “fikir insanı” unvanı ile dolaşan bir çalışanı etraflarında görmeyi istemiyorlar. Bunun yerine “iş geliştirme yöneticisi”, “pazarlama uzmanı” gibi unvanlar ise çok daha alışılagelmiş ve yeri geldiğinde “fikir bulmak herkesin işi” diyebileceği koşullar oluşturmasına izin veriyor.

Durum böyle olunca akla gelen fikir, yazılım ve tasarım ekibi tarafından, öncesinde “hedef kitle belirleme” “trend analiz” “değerler analizi” “pazar analizi” “senaryo” v.b. bir dolu çalışmadan yoksun bir şekilde ürün haline hızlıca getirilmiş oluyor. Ortaya çıkan ürün maalesef kime satılacağı (sunulacağı), nasıl satılacağı (sunulacağı), nasıl geliştirileceği (sürekli kılınacağı), olası (beklenen) anormal koşullarda nasıl yön değiştirileceği, hangi pazarlama araçlarını hangi yoğunluk ve uzunlukta kullanacağı, hangi mecraları nasıl kullanacağı gibi onlarca soruya cevap veremeyecek halde bizlerle tanıştırılmış oluyor.

Bu durumda, start-up konusunda unutulmaması gereken ana konular; projelerin doğru ekiplerle oluşturulmasının şart olduğu ve bu projeler ürün halini almadan önce, mutlaka çok hassas araştırma ve geliştirme aşamalarından geçmesi gerektiğidir.

Start up sonrası (iki örnek)

Özellikle çıkış sonrası sürecin çok iyi yönetilmesi gerekmektedir. Örnek olarak Türkiye’deki iki önemli “iş”ten bahsedeceğim. Sosyomat ve İzlesene.com.

Sosyomat, Pilli’ nin önemli bir sosyal ağ projesi ve çıktığı ilk günden itibaren çok yoğun bir ilgi ile karşılaştı. Proje, ilk haliyle kullanıcılar kadar reklam ajanslarının, doğal olarak sonrasında markaların ilgisini çekmeyi başardı. Sosyomat’ ın çıkış başarısının altında yatan en önemli şeyse “fikir”di. Anlık ileti girebildiğin ve ahkam kesebildiğin çok farklı bir sosyalleşme platformuydu. Kullanıcılar Sosyomat ta saatlerini geçirmeye ve siteyi geliştirmeye başladılar. Tüketici aynı zamanda üretici olmayı da beceriyor ve yeniden – anında- tüketebiliyordu. Bu hız ve doğru servisler doğru ürünü ortaya koymuş ve site hak ettiği ilgili görmüştü. Zaman içerisinde site servislerini geliştirme çabasına girerek aslında benzeşme çalışması yaptığını fark etmedi. Benzeşmek, farklılıkları azalttığı gibi kullanıcı kitlesinin de değişmesine sebep oldu. Süreç maalesef Sosyomat ın lehine değil aleyhine gelişti. Kullanıcı profili değişmekle kalmadı, sitenin ilk kullanıcı kitlesi artık sitede aktif değildi. Bu durumda Sosyomat üye sayısını artırmış olsa da doğru hedef kitleyi kaybettiği için, sosyal ağlara karşı (Facebook) ilgisi tartışılmaz olan bu genç nüfuslu ülkede, markaların “ağ” deneyimlerine neden kapalı olduğunu hala tartışıyor. Hâlbuki Pilli’ nin Bildirgeç gibi önemli deneyimi bu hataları yapmasına engel olabilirdi.

İzlesene.com ise Nokta A.Ş öncesi ve sonrası olarak iki ayrı süreçte incelenmeli. Youtube gibi bir dev’ in sistemde oyuncu olarak bulunması işini çok zor kılsa da izlesene.com Nokta A.Ş. sürecine kadar bile başarılı sayılabilir. Ancak İzlesene.com çıkış stratejisinde bir hedef kitle belirlememişti, servis sunarak, video seyretmekten hoşlanan “türk-erkek” kitle ile bir çıkış yakalandı. Eğer satış gerçekleşmemiş olsaydı izlesene.com’ u asla önemli bir örnek olarak göremeyecektik. Nokta A.Ş satışı sonrasındaki kitle ile öncesindeki kitle arasında önemli –olumlu- değişimler gözlemleyebilirsiniz. Nokta A.Ş. ‘nin paylaşan ve bilen, öğrenen ve öğreten, bilinçli ve lokomotif hedef kitlesi izlesene.com u çok daha farklı değerlerle sahiplenerek siteyi tüketmeye başladı. (Nokta A.Ş. yi ayrı bir yazıda ayrıntılı olarak inceleyeceğim. Zira doğru hedef kitle, doğru servisler ve ürünler, doğru pazarlama stratejisi, doğru ekip gibi önemli başarılara sahip bu kurum, internet girişim dünyası için çok önemli bir örnek yatırımcı)

Bu durumda, çıkış sonrası süreçte, Sosyomat bana (aktif internet kullanıcısı kitleye) “seni neden kaybettim”, İzlesene.com da “seni nasıl kazandım” sorularını sormalılar ki ilerisi için doğru kararlar versinler. Çıkış sonrası süreç için bu iki örneği önemli buluyorum.

Not: Yazımı özellikle uluslar arası örneklerden ve rakamlardan uzak kalarak tamamlamaya özen gösterdim.

Saw V Ekim'de bizlerle

Category: , ,

Testere serisini çok yakından takip ettiğimizi biliyorsunuzdur. Serinin tüm filmlerinin gerçekten nefes kesen bir senaryo ve oyunculukla bizlere sunulduğu bir gerçek. Serinin 4. filminde filmin yönetmenliğini devralan David Hackl, 5. filminde yönetmeni. Açıkcası bu filminde heyecan verici bir oyunculuk ve senaryo vaadettiğini tahmin ediyoruz.
Yönetmen : David Hackl
Senaryo : Marcus Dunstan, Patrick Melton, James Van
Oyuncular : Tobin Bell, Ken Leung, Julie Benz, Costas Mandylor, Scott Patterson, Greg Bryk, Mark Rolston, Samantha Lemole, Laura Gordon
Yapımcı : Mark Burg, Oren Koules, Peter Block, Jason Constantine, Troy Begnaud
Görüntü Yönetmeni : David A. Armstrong
Müzik : Fear Factory, Front Line Assembly

Filmin sitesi için tıklayınız.

Blograzzi de günün bloguyduk

Category:

26 Temmuz 2008 tarihinde Blograzzi de günün blogu ilan edilmişiz. Önder Eren mail ile haber vermeseydi haberimiz olmayacaktı aslında.:)

Çok mutlu olduk. Paylaştık...

blograzzi sayfamız için tıklayınız.

Tatmin Yaşam Döngüsü

Category:

Terim 5

Terim : Tatmin Yaşam Döngüsü
Açıklama : Müşterilerin satın alma, kullama ve elden çıkarma deneyimlerini tanımlayan beş aşamalı süretir. Alıcı - satıcı açısından bu beş aşama şöyle açıklanabilir: Siste kaybolma - Pazar yaratma, karar verme - satış döngüsü, öğrenme eğrisi - satış sonrası destek, optimizasyon - hesap yönetimi, evangalizm - stratejik ortaklıktır.

Kaynak

Blog yazarlarının cep telefon markaları

Category:

Dün friendfeed de blog yazarlarının hangi kitapları okuduklarını -güncel- öğrenmiş ve Yusuf İbili' nin aynı zamanda yaptığı "kim, hangi telefonu, neden kullanıyor" sorusunun cevaplarını kendisinden beklediğimi yazmıştım. Yusuf, geceyarısı "ahanda budur" deyip mailledi aşağıdaki sonucu. Banada sizinle paylaşmak düştü.

Aşağıdaki cevapların dışında Yusuf iphone 3G' e geçme niyetlerini öğrenebilmiş. Bu konuda şunu söyleyebilirim, herkes iphone 3G ya alacak ya da almak istiyor. Bu önemli bir ayrıntı diye düşünüyorum. Iphone gerçekten bir devrim yapmış zihinlerde.

Özgür ALAZ
Samsung fakat markasını bilmiyor.
Yarışmadan kazanmış, öylece kalmış.

Yusuf İBİLİ
Nokia 6233
Dayanıklı olması ve sesinin yüksek çıkması onu cezbetmiş.

Gürkan OLUÇ
Nokia 6030
Konuşmak ve mesaj çekmek amacı ile 3 sene önce almış, halen kullanıyormuş.

Yunus TUNAK
iPhone 2G
Mail, ajanda, todo, internet ve temel telefon fonksiyonları için.

M.Hakan DERYAL
Nokia E90
Communicatior her an internete rahat bir şekilde ulaşmama imkan sağıyor. Çok gezen Kodlayıcı & Sunucu Yöneticisi için olmazsa olmaz.

Volkan BİÇER
iPhone 2G
Geniş Ekran, wireless ve aplikasyonlar. Hayatı kolaylaştırıyor.

Alemşah ÖZTÜRK
iPhone 2G
İnternet insanı, elbet vardır iyi bir gerekçesi.

Burçak SAYINSOY
iPhone 2G
Browser, mail ve 3.parti uygulamalar için.

Tevfik Bülent ÖNGÜN

Sony Ericcson P1
Gayet memnunum.

Türker KESKİNPALA

Motorola Razr
Beleş sirke baldan tatlıdır hesabı.

Koray AL
HP rw6815
WM6 olduğu için.
Özellikle mail konusunda alternatifler çok.

Muammer OKUMUŞ
Nokia fakat markasını bilmiyor.
Yeni iş değişikliği yaptı ve yeni şirketinde henüz Blackberry' si gelmedi. Blackberry' i internet erişimi özelliği nedeniyle seviyor.

Eray ENDEŞ
Blackberry 8100
Sürekli online olması ve uygulamalar.

Yavuz Selim ŞEN
Nokia 6300
Çok ince hoş duruyor. Taşıması kolay.

Ali Murat CEYLAN
Blackberry 8320 Herşeyin kendi kendine olup bittiği bir telefon. Ne istediğini biliyormuş gibi davranarak beni hep şaşırtıyor.

Onur ÖZER
Nokia N82
Hepsi bir arada. İnternet, müzik bir kenara, yanımda ayrıca fotoğraf makinesi taşımıyorum.

Ahmet Bülent ZORLU

Sony Ericcson 790i
Mp3 çalar, fotoğraf makinesi ve telefonu tek cihaz olarak taşımak istemiştim.

Handem Erkay GÜNER
iPhone 2G
Mac ile mükemmel uyum, internet'den anlık bilgi ihtiyacımı karşılamak için süper. Wireless!! Portatif fotoğraf albümü: Bir anne daha ne ister ki?

Oğuzcan Şahin

Sony Ericsson k700i
3 senedir kullanıyor.

Yavuz Selim
Nokia 6300
ince ve çok hoş duruyor, taşıması kolay

Ali Murat Ceylan
Blackberry 8320
herşeyin kendi kendine olup bittiği bir telefon. ne istediğini biliyormuş gibi davranarak beni hep şaşırtıyor. bu biraz felsefik oldu. Hep ağa bağlı olması ve push mailler için ilk tercih.

Can Oktay Heper
Blackberry / Ericsson
modelini bilmiyorum ama son James Bond da tırt bir kötü adam bomba patlatmakta kullanıyordu aynı telefonu.

Lyn
Nokia n95 kullanıyorum
fonksiyon ve kapasitesi gereksinimlerimi karşılıyor ama ebatı biraz problemli, tek elle pek kolay yönetilemiyor, neredeyse on beş yıl öncenin kalın büyük ericsson'ları gibi...

Özgür Emre Öztürk
Motorola RAZR V3

Yasin
Nokia 2630.
J2ME projemi gerçeklemek için Java destekli bir telefon lazımdı, en ucuz Nokia da buydu o zamanlar. O yüzden bunu aldım.

Göktuğ Oğuz
Iphone 2.0
Hersey var ve ne istersen o oluyor. Takılma tıkanma yok. şık. ipod tasıma derdi bırakmıyor. Internetde gezme keyfi muhtesem. Bundan sonra iphone dışında birsey kullanacağımı sanmıyorum.

Göktuğ Çitci
Blackberry 8320
exchange ile konusuyor, hizli ve sorunsuz


Paylaşımı için Yusuf İbili' ye ve cevapları için blog yazarlarına çok teşekkürler.

Blog yazarları bu ara ne okuyor?

Category:

Bugün friendfeed de bir soru sordum. Acaba blog yazarları neler okuyorlar merak ettim. Ben aldığım cevaplar sonrası okumam gereken çok sayıda kitap fikri edindim. Sizler içinde çok faydalı olacağını düşünüyorum.

Yaşam için Aikido - Gaku Homma - Muammer Okumuş
Herşey Seninle Başlar - Mümin Sekman - Metin Kahraman
4 Saatlik Hafta - Timothy Ferriss - Harun Pekşen
Computer Networks - Andrew S. Tanenbaum - Yusuf İBİLİ
False Impression - Jeffrey Archer - Ceyhun AKSAN
Mesele Ne Kadar İyi Olduğun Değil Ne Kadar İyi Olmak İstediğin...Paul Arden - osman faruk
A'dan Z'ye Kadar Pazarlama - Ömer Enis
Duyular ve Marka - Martin Lindstrom - Ali Murat Ceylan
Street Smart Internet Marketing - Justin Michie - Burcu Tüzün
Yerdeniz Hikayeleri - kara
Gerilla Reklamcılık Sıradışı Marka İletişimi - Michael Dorrian, Gavin Lucas ve Mutluluğun Mimarisi - Alain de Botton. - Lyn
Cengiz Aytmatov - devletsah
Girişimcilik ve Girişim Kültürü - Prof.Dr.Nazif Gürdoğan - Özgür Emre Öztürk
Görünmez Kalp - Russell Roberts - Enes Acar
Aptalın Deneyimi ya da Aklını Başına Toplama Rehberi - Mirzakarim Norbekov - Hande Kiziltug
4 Saatlik Hafta - Timothy Ferriss - Burçak Sayınsoy
Yaban / Tünel - Y.Kadri Karaosmanoğlu / Ernesto Sabato - Yasin
Olasılıksız - Adam Fawer - Gürkan OLUÇ
Görünmeyen Ekonomist (Undercover Economist) - Tim Harford - Goktug Oguz
Görünmeyeni Satmak - Harry Backwith. - ibrahim yeler
Portobello Cadısı - Paulo Coelho - Levent Bali
Wikinomi - Eray Endes
Marka Yaratmanın 5 Adımı - Mike Moser - Oğuzcan Şahin
Arte Italiana, Dalle Origini A Oggi - Kemal Yaylalı
Hackers and Painters - Paul Graham - Turker Keskinpala
Predictably Irrational - Dan Ariely - Fatmanur Erdogan

not : Yusuf İbili' den de kim hangi marka cep telefonu kullanıyor? sorusunun cevabını bekliyorum:)

Canoktayheper.com

Category: , ,

Sevgili dostum, UP ekibinden Can Oktay Heper, en sonunda kendisine bir "site-blog" açtı. Bir tasarımcı olarakta yaptığı çalışmaları çok sevdiğim değerli dostumun sitesini de çok beğendim. Site ve blog başlıklarının karşıladığı sitenin "site" bölümü için çalışmalara devam ediyor ancak blog bölümünden Oktay'ın tasarım çalışmalarını görebilirsiniz.

Blog bölümünde "ben kimim" i tıkladığımda karşıma çıkan "cevap 2" yi çok sevdim.

Can Oktay Heper' in sitesini ziyaret etmek için tıklayınız.

Takas Merkezi

Category: , ,

Dün etohum toplantısı için Profilodaydık. Toplantının konuğu takasmerkezi.com ve site sahibi Önder Eren'di. Toplantı boyunca enine boyuna takasmerkezi.com' u konuştuk. Bende değerli dostlarım gibi site ile ilgili düşüncelerimi paylaştım.

Takas Merkezi ilk bakışta bir ürünü başka bir ürünle değiştirme işlemi yapabildiğimiz bir site algısı uyandırsada, aslında bir ürünü sattığınızda başka bir ürün almak zorunda olduğunuz bir servis sunuyor. Bu haliyle alıştığımız "takas" mantığından çok daha farklı, gittigidiyor'a daha yakın bir mekanizması var. Tek fark, satış sonrası kazandığınız "para" ile siteden yeni bir ürün almak zorunda olmanız.
Proje ile ilgili düşüncelerimize gelince...

Takas Merkezi, şuan ki haliyle henüz işin çok başında. Site birazda meetup' ta yapılacak olan sunum için acele ile açılmış zaten. Takas Merkezi, Bana göre sattığınız üründen kazandığınız parayı cebinize göndermediği için, hizmetinden faydalanacak kitleyi de önceden belirlemiş olmalı. Hedef kitle seçimini de "yaş-gelir-internet kullanım alışkanlıkları" gibi bazı kriterleri belirleyerek yapabilir. Site bugün kü görünümüyle "15-23" yaş arası lise-üniversite gençliğine hitap ediyor bence. Bunu Önder Eren' in "biz dvd-kitap-albüm gibi küçük ürünlerin çok daha fazla bulunmasını istiyoruz." cümlelerinden de çıkartabiliriz aslında. Bu ürünleri takas etmeyi tercih etmesi muhtemel en geniş kitle gençler çünkü. Bu noktada ise bir sorun var diyorum ben. Çünkü bu hedef kitlenin 1. önceliği takas değil diye düşünüyorum. Bu hedef kitle ürünü satıp paraya çevirmeye daha meyilli. Bu nedenle eğer site 23+ internet kullanım alışkanlıkları gelişmiş bir kitleye hitap etmek istiyorsa (ki bence doğru olan bu) o halde farklı araçları da devreye sokabilmiş olmalı. Bu araçlar ile ilgili dün de çok fazla konuştuk ve üzerinde yüzlerce fikir söylenebilir ama en azından sitenin arkaplanında bir sosyal ağ oluşturulması (site genel amacına uygun) sanırım işi çok daha renkli kılabilir. Dün de söylenen bir fikir bu işi kolaylaştıracaktır. Oluşturulmuş arkaplanda kişiler site amacına uygun bir biçimde, kendi aralarında belirli hizmetleri takas edebilirler (Örn; Ben ingilizce öğretirim ama O'da bana gitar çalmayı öğretir gibi, yada Özgür Alaz'ın not defterini takasa koyduğunu düşünsenize).

Bu konuda daha çok şey söylenebilir ve söylenecektir.

takasmerkezi.com a başarılar dilerim.

not : dün toplantıda beyan edilen bir siteyi de hemen yazayım. (Özellikle Müge Cerman için) www.myhappyplanet.com . İnsanların birbirlerine dil öğrettikleri (takas yolu ile) hoş bir site.

not2 : etohum toplantısına katılanlara Önder Eren den "etohum" kredisi açıldı sitede kullanılmak üzere. Çok teşekkür ederiz.

takasmerkezi.com' u ziyaret etmek için tıklayınız

Etohum blogunda ilgili konuya göz atmak için tıklayınız

Özel Teşekkürler : Burak Büyükdemir ve Metin Kahraman

bir kaç link iyi gelir

Category: , , ,

İki üç gündür blog yazılarına zorunlu bir ara verdim sanırım. Zira friendfeed de geçirdiğim zaman beni o kadar çok besliyor ki size ne yazacağımı da nasıl yazacağımı da unutuveriyorum. Hatta bir kaç kez yazmaya karar verip vazgeçtim. Sonra friendfeed de paylaşılan ve takip ettiğim bloglardaki bir kaç linkle zaman geçirdiğimi farkettim. Bende o linkleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Linklerdeki içerikler değil, benim bu linklerde zaman geçiriyor olmam bu paylaşıma sebep.

gotmilk : oyun oynayın...çok keyifli

magtoo : fotoğraflarınızla slide yapın, üzerine müzik ekleyin paylaşın.

Favtape : Lastfm ve Pandora kullanıcılarının sevdikleri müzikleri dinleyin...bambaşka bir müzik deneyimi yaşayın.

kukuklok
: Bilgisayar başında uyuyorsanız uyanmak için online saat

linkibol : linklerinizi kaybetmeyin, paylaşın

revfad : cümlelerinizi ters-yüz edin.

sweetongeeks
: bi denemek lazım.

librarything
: kendi kütüphanenizi yaratın, paylaşın

break : bir video...

digg : zaten diggdeydiniz değil mi?

friendfeed : Daha bir sürü link ve bilgi ve içerik için

bildirgeç
: asla vazgeçmem

dear-god : Tanrı ile online iletişim kur

FriendFeed

Category: , ,

FriendFeed hastalığına tutulduğumdan beri internet alışkanlıklarımda çok az (!) da olsa bir değişim olduğunu farkettim.

FriendFeed de geçirdiğim zaman dilimi içerisinde

- twitter' ı daha az kullandığımı,
- takip ettiğim blogların "post" larını daha geç okuduğumu,
- daha az sigara içtiğimi,
- internet kullanmaktan biraz daha fazla zevk aldığımı,
- bloglarıma daha az zaman (nispeten) ayırdığımı,
- yerimden kalkmadan daha uzun süre oturduğumu
- daha sosyal (tüm üyeliklerime ve aktifliğime rağmen) olduğumu,
- daha çabuk haberdar olduğumu,
- daha çok bilgiye daha kolay ulaşabildiğimi,
- dostlarımla daha farklı bir iletişim kurabildiğimi,
- tüm bloglarını takip ettiklerimle sanki yüzyüzeymişim gibi hissettiğimi,
- tüm internet site ve uygulamalarına (kendi projelerim dahil) daha farklı bir gözle bakmaya başladığımı
- facebook, flickr, netvibes...gibi alışkanlıklarıma daha az vakit ayırdığımı


farkettim.

FriendFeed bana göre yeni bir şey yapıyor. İnterneti daha verimli kullanmak için zamanının neredeyse çoğunu harcayan bizlere bile "daha verimli" cümlesini yeniden tanımlatıyor.

Kendi motorunu kendin tasarla

Category:

Sevgili Caner Karaüç' ün "böyle de bir site yapmışlar" diye gönderdiği linkten kendi motorumuzu tasarlayabildiğimiz harika bir site çıktı. Yalnızca bununla da kalmayıp "Google Maps" üzerinde yarış rotası belirleyebiliyorsunuz, Motoevent leri takip edebiliyorsunuz. GarageTv yi seyretmek çok eğlenceli. Elbetteki Amerika için bir site ama yinede türk motorcularına ilham verebilecektir diye umuyorum. Keyifle zaman geçirdim sitede ve sizinlede paylaşmak istedim.

Siteyi ziyaret etmek için tıklayınız.

Estehairbahce ve Likemind Temmuz Buluşması

Category:

Bugün Likemind Temmuz buluşması için yine Kanyon Starbucks ta sevgili dostlarla bir aradaydık. Hepsi birbirinden değerli katılımcılarla uzun ve güzel fikir alışverişlerinde bulunduk. Kaldığım en uzun likemind toplantısı oldu. Toplantı sonrası ofise gelirken daha önce Özgür Alaz' ın FriendFeed de açtığı Open Office İstanbul "room" undan da ilham alarak "neden bizim ofisin bahçesinde toplantı yapmıyoruz ki" diye düşündüm. Ve evet olabilirdi. Yönetimle konuştum "harika" dediler. Metin Kahraman, Tuğçe Esener, Müge Cerman, Can Oktay Heper, Özgür Alaz, A. Bülent, Yasemin Özdemir'le fikrimi paylaştım. Değer verdiğim kafalar "olur valla", hatta Metin Yahoo Pipes2 yi sizin bahçede yapabiliriz deyince hemen kararı verdim. www.estehairbahce.com adresini alarak bir blog oluşturdum. İstanbul internet-blog camiasına yeni bir mekan kazandırmış oldum. Bahçede yapılacak toplantı görüntüleri ve çıktılarını bogta yayınlayacağım. Çok eğlendim ve hemen sizinle paylaştım.

bahçemiz herkese açıktır.

Estehairbahçe blogunu ziyaret etmek için tıklayınız

Ufak bir tatil...

Category:

Geçtiğimiz hafta ziyaret etmekten keyif aldığımız Didim'de idim. Uzun ve yoğun bir çalışma temposu arasında dinlenmek kadar insanı kendine getirir bir şey daha yok sanırım. Salıncakta sallanarak özlediğim kitap okuma anlarıma geri dönmek benim için tatilin en keyif veren yanıydı. Dalgalı bir deniz ve rüzgarlı bir hava... Barbekü üzerinde yenen balığın lezzeti de tatil de ayrı çıkıyor.
Esintili bir havanın hakim olduğu Didim'de Mavişehir'e bağlı Sağtur da şu aralar hummalı bir çalışma var. Mavi Ay ismini verdikleri 5 yıldılı otelin çalışması. Eylül ayında açılması beklenen otele bir çok tatil severin akın edeceği söyleniyor.Dinlenme için tavsiye edebileceğimiz bir yer Didim.

Nokia sevmek

Category: ,

Marka ve sevdikleri markalar için fotoğraf çekmeyi sevenler için global bir blog açmıştık mothandmoth olarak. "For My Marks" adındaki bu blogumuza Nokia için gelen bu fotoğrafı burada da sizlerle paylaşmak istedik. Minik bir model ve harika bir iş. Flickrda, Taiwan' dan "Spitzgogo_CHEN (Nokia 6230i)" kullanıcı isimli Nokia severin gönderdiği "Niece & My Nokia 6230i (by Nikon D70)" adlı bu fotoğraf ileride "For My Marks" a gönderilen fotoğraflardan oluşturmak istediğimiz kitapçığın (For My Marks Katalogu) bir sayfasında mutlaka yer alacak.

fotoğrafı flickrda görmek için tıklayınız.

For My Marks için tıklayınız.

Flickr grubumuza katılmak için tıklayınız.

sizde markalarınız için çektiğiniz fotoğraflarınızı formymarks@gmail.com adresine gönderebilirsiniz.

Doğum tarihleri sizi geçmişe götürecek

Category:

Doğduğumuz gün haftanın hangi günüydü? Ana rahmine ne zaman düştük? Hicri olarak hangi günde doğduk? O gün dünyada ve ülkemizde önemli neler oldu? O yıl gol kralı kim oldu? Ay hangi halindeydi? Hürriyet gazetesi ana sayfası nelerle doluydu?...

İşte tüm bunlar ve sayamadığımız bir dolu bilgiyi sadece doğum tarihinizi girerek öğrenebilirsiniz. Hediyedenizi.com adlı site içeriğine bu bilgileri size anında veren bir araç yerleştirmiş. Hemen denemenizi tavsiye ediyorum.

Siteye ulaşmak için tıklayınız.

Yoba

Category: , ,

Bigumigu da bugün gördüğüm bir çalışmayı bende sizlerle paylaşmak istedim. Yoba bir erotik oyuncak markası. Marka, tanıtımı için hazırlattığı tasarımla hedefi onikiden vurmuş diye düşünüyorum. Titreşim effect i verdikleri afişlerde kullandıkları modellerin sadeliği ve verdikleri pozlar dikkat çekici. Marka, bir vibratör tanıtımı için kullanılabilecek gördüğüm en özenli çalışmaya imza atmış.

Haberi bigumigu' den okumak ve afiş çalışmalarını görmek için tıklayınız.

Fransız markası Yoba' nın websitesi için tıklayınız.

Marka

Category:

Terim 4

Terim : Marka

Açıklama : Bir veya bir grup üretici ve / veya satıcının mal ve hizmetlerini belirlemeye, tanıtmaya ve rakiplerininkinden ayırıp farklılaştırmaya yarayan isim, terim, sözcük, simge (sembol), tasarım (dizayn), işaret, şekil, renk veya bunların çeşitli bileşenleridir.

Kaynak

Ridetowork

Category:

Bugün dünya motorsikletle işe gitme günü...İstanbullu motorcular maalesef yağmurlu bir günde motorla işe gidemediler. Non-profit bir organizasyon olan ridetowork bir ay öncesinden başlayarak bu günü duyurmaya başlamıştı.

ridetowork; motor kullanmanın yaşamı daha eğlenceli, kolay kıldığını, ulaşımı rahatlattığını ve motorsikletin iyi bir sosyal araç olduğunu kanıtlamak istiyor.

ridetowork' ün sitesini ziyaret etmek için tıklayınız.

Wanted

Category: , ,

27 Haziran' da gösterime girmesine rağmen yeni seyretme fırsatı bu film (Wanted) ile ilgili düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istedim. Filmi daha önce bir yerde okumadım. Yalnızca seyretmiş olan bir kaç kişinin sarfettiği "mutlaka görmelisin" cümleleri ile bir yargım bulunuyordu. Bu yargının itici gücü ile filme girdim. Beklentim "etkileneceğim" yönündeydi. Film ilk sahnesi ile bunu başardı zaten. "Matrix" kokan bir eda ile başlayan film ara ara da "Matrix" i hatırlatmaya devam ederek devam etti. Ancak bu göndermelere rağmen filmin kendine has konusu ve bu filme özel görsellik oldukça keyif vericiydi.

Angelina Jolie' nin bugüne kadar gördüğüm en güzel performanslarından birisi bu filmdeydi. Bence son derece önemli bir rol üstlenip gereği gibi yerine getirmiş. Filmde Jolie' nin güzelliği kadar oyunculuğu da çarpıcı.

Morgan Freeman benim en çok sevdiğim aktörlerden birisi. Çok sayıda filmini seyrettim ve her zaman performansını beğendim. Bu filmde de son derece iyi bir performans göstermiş olsada sanki "artık genç oyunculara yol veriyorum" tarzı kokan bir duruşu vardı.

James McAvoy' un "Spiderman" filmine gidebilecek başlangıç performansı filmin ikincisi yarısında "Matrix" ruhuna ayak uyduruyor. Aradaki bu performans (önemli insan-önemsiz insan) farkı da filmin eleştirdiğim noktalarından birisi.

Ancak tüm bunların yanında filmin seyirciye oynayan yanı en çok eleştirdiğim tarafıydı. Usta, güzel, tecrubeli oyuncuları ile iyi bir seyir sunan filmin "önemsizsiniz, önemli olabilirsiniz, önemsiz olmaya devam edin çünkü anormal olmak o kadar da iyi değil" gibi gel-gitlerle dolu mesaj verme çabası son derece ciddi bir sorun diye düşünüyorum.

Filmin websitesi için tıklayınız.
Film ile ilgili bilgi almak için tıklayınız.

Geçen ay reklamlarda ne izledik?

Category:

Nielsen’in 16 Mayıs – 15 Haziran arasında elde edilen verilerle oluşturduğu "Televizyona en çok reklam veren şirketler"in listesi şöyle gerçekleşti.

Unilever, 1,083,482 saniye ile televizyona en çok reklam veren şirketler listesinin başında yer alırken, Ülker 881,096 saniye ile ikinci sırada yer aldı. Listenin üçüncü sırasında yer alan şirket ise 675,752 saniye ile Benckiser oldu. Listede yer alan diğer şirketler için tıklayınız.

Kaynak : Mediacat Online

Ozcan Deniz - Sevdanin Rengi

Category:

Ozcan Deniz - Sevdanin Rengi
Video sayit tarafından gönderildi

Hiç dinlemediğim bir tarz belki ama son iki gündür neredeyse sadece bu şarkıyı dinliyorum. Sizinle paylaşmadan edemedim...

NİKE+ Human Race

Category: , ,

Nike+ Human Race 31 Ağustos 2008 de 25 şehir de koşulacak. Nike+ Sportband, Nike+ İpod ve Spor Kit sahibi herkesin katılması mümkün. Yaklaşık 210 USD harcayacaksınız demektir. Yarışa katılan herkesin koştuğu KM' yi toplam koşulan KM' ye ekleyebildiği ve kendi koşunuzu sisteme kendinizin girebildiği (sekronize etmeniz gerekiyor) oldukça iyi düşünülmüş bir kampanya. Siteye kayıt olurken 3 önemli yardım kuruluşundan birisini seçerek katkı sağlayabiliyorsunuz. Sosyal sorumluluğunda içine son derece özenle yerleştirildiği bu çalışma için Nike' ı tebrik ediyoruz. İnanılmaz olacak diye düşünüyoruz.

Haydi Nike+ Human Race sitesi için tıklayınız.

G.ho.st - Web Based Virtual Computer

Category: ,

Filistin-İsrail ortak yapımı olması, yeni bir internet ürünü olmasının önünde konuşuldu. G.ho.st henüz alfa yayınında. Ancak alfada bile kurcalandığında oldukça heyecan verici. Zira artık her bilgisayar kendi bilgisayarımızmış gibi düşenebileceğiz. İnternet' e yerleşmiş olan kişisel masaüstü oluşturabildiğimiz bu yeni ürün "widget" larla daha da zenginleştirilebilir durumda. "G.ho.st" mail hesabınız 5GB'lık bir ortam. Davet ettiğiniz arkadaşınız için ise 1 GB daha ekleniyor. Önümüzdeki dönemde en fazla kullanacağımız servislerden biri olacağını düşündüğümü g.ho.st artık yalnızca kişisel bilgisayarlarımızda rahat ettiğimiz günleri geride bırakacak gibi. Bu arada logosunu çok eğlenceli bulduğumuzu da eklemeliyiz.

Tamam çok az abarttık...:D

G.ho.st deneyimi için tıklayınız.

İphone 3G günü

Category: ,

Apple 3G modelini satışa sundu. Siyah ve İnci Beyazı renk seçenekleri ile 115x61 boyutunda ve 135 gr ağırlığında 3G. Geniş ekran ve ekran çözünürlüğü 320x480 piksel. 4GB ve 8GB versiyonları ile 5 saat konuşma ve 16 saat müzik dinleme standartları sunuyor. POP3, Microsoft Exchange, AOL, Gmail ve Apple Mac Mailerinizi kolayca takip edebilirsiniz. Google Maps ile GPS kullanabileceğimiz yeni İphone diğer özellikleri ilede oldukça çekici görünüyor.

Tüm ayrıntılar için tıklayınız.

* Bluetooth Enabled
* Built in USB Port
* GSM
* 2 Megapixel Digital Camera
* Video kayıt & Playback
* Titreşim
* Polyphonic Melodi
* 8Gb or 4Gb Hafıza
* Wi Fi
* EDGE internet bağlantısı

Açıkhava Reklamcılığı

Category:

Terim 3

Terim : Açıkhava Reklamcılığı
Açıklama :İnsanların dış mekanlarda bulunma sıklıkları ile doğru orantılı olarak yaygınlaşmış bir reklamcılık türüdür. Açıkhava reklamcılığı çok büyük kitlelere düşük maliyetle ulaşılabilmekte ve reklamı yapılan ürünün, hizmetin sürekli yinelenerek akıllarda kalması sağlanmaktadır.

Kaynak

Fenerbahçe yeni sitesini deneme yayınına açtı

Category: , ,

Fenerbahçelilerin sık ziyaret ettiği sitelerden biri olan kulübün resmi sitesi fenerbahce.org yenilendi ve deneme yayınına başladı. Eski site tasarımından çok uzak olmasada yeni site çok daha kolay kullanıma sahip. Site arka planında her girişinizde farklı bir manzara sizi karşılıyor. Özellike stadyum görüntüsü çok güzel.

Ayrıca kulübün futbol dışındaki branşları da sağ tarafta, bizce oldukça basit bir şekilde ama fotoğraflar yardımı ile verilmiş. İlk sırada "futbol" olmasına karşın diğer branşlar geri planda kalmamış. "Futbol, branşlarımızdan sadece birisi" denebilmiş. Ayrıca içerik çok daha kolay ulaşılabilir kılınmış. Siteyi ziyaret etmenizi tavsiye ediyoruz.

Yeni fenerbahce.org için tıklayınız.

Portre çalışması görelim

Category:

Yorumsuz - not : Lütfen sabırla seyredin

Google Lively - SecondLife

Category: , ,

Yaklaşık iki yıl önce, Second Life iş planı yarışmasında UnitedPlankton Ekibi (Muammer Okumuş, Cihan Ergür, Özgür Alaz) olarak dünya üçüncüsü olmuştuk. SecondLife' dan nasıl para kazanılır? konuluda diyebileceğimiz bu yarışmaya sanal ortamlar içerisinde SecondLife bambaşka bir vizyon sunduğu için katılmıştık. O günlerden başlayarak SecondLife server maliyetleri v.b. sorunlarla karşılaşsada bizce hala popülerliği ve işlevselliği açısından en iyi örnek olarak kalmaya devam ediyor. Yakın zaman önce ise internet devlerinin bu platform ile yakından ilgilendiği ve içinde bulunduğu ekonomik çıkmaz nedeniyle SecondLife' ın satılacağı dedikoduları yayılmıştı. Sonuçta SecondLife yaşamaya devam ediyor.
Google bu sanal ortam rekabetine de girmekte gecikmedi ve artık Lively adıyla yeni bir servisini hizmete sundu. Bugün Webrazzi başta olmak üzere bir çok blogta konuya ilişkin haber okumuşsunuzdur zaten. Lively kullanım özellikleri açısından bizce sınıfta kalan bir servistir. Aynı zamanda eğer amaç SecondLife tarzı bir platform yaratmak ise de çok başarısızdır. Zaman içerisinde bu konuda bişeyler yapılacağı kesin. Yinede SecondLife bu rekabetten karlı çıkar düşüncesindeyiz. Servis SecondLife deneyimi olan kitle için beklentileri karşılayacak düzeyde değil henüz. Bunun için ise çok uzun süre bekleyeceğiz gibi...

NTVspor' un Football Tycoon' u var

Category: ,

NTVspor' un yeni menejerlik oyunu "Football Tycoon" proje olarak bir spor sitesi için bizce başarılı bir uygulama. Pazarlama yaklaşımı olarak bir "internet sitesinin" "internet mecrası" ile tanıtılmasının doğru olduğunu düşünüyoruz. NTVspor, muhtemelen oyunun gördüğü ilgiden oldukça memnundur ve bizce ulaşmak istediği kitleyede ulaşmış durumdadır. Zira oyuna girip biraz incelediğimizde Türkiye' nin her yerinden ve yurt dışından katılımcıların olduğunu, kendi aralarında mini lig oluşturduklarını görebiliyoruz. Daha dikkatli incelediğimizde ise (takım isimleri v.b.) oyun her kesimden kişiye kolayca ulaşmış gibi görünüyor.

Açıkcası benzerlerinin olduğunu çok iyi biliyoruz ancak futbol ile spor olarak yalnızca arada sırada seyirci olarak ilgilendiğimiz için oyunun diğerlerine göre avantaj ve dezavantajlarını sayamacağız.

Oyun ile ilgili :
17 günlük sezonun ilk maçları bugün oynanacak. kullanımı çok basit, hiçbir zorluğu yok. takımınızı belirleyip fikstüre dahil oluyorsunuz.

stadyum genişletme, sponsorluklar, karşı takıma casus yollama, takıma güvenlik elemanı tutma gibi seçenekler de mevcut.

Oyuna katılmak için tıklayınız.

NTVspor için tıklayınız.

Where the Hell is Matt? (2008)

Category:


Where the Hell is Matt? (2008) from Matthew Harding on Vimeo.

Fikir Atölyesi - Tunç Kılınç - Bade - Dostlar - Paris

Category:

Dün Sevgili Tunç'un Fikir Atölyesi' nde oturduğu yerden organize ettiği bir gecedeydik. Taksim Nevizade Bade' de gerçekleşen gece de, blog yazarları, Fikir Atölyesi meraklıları, şehir dışından, ülke dışından, konu dışından:D herkes bir aradaydık.

Tunç, herkese bir sürpriz yaptı. Bir çekilişle misafirlerine hediyeler verdi. Oldukça eğlenceli, bol başa dönmeli, şaşırtıcı bir çekilişti. Gecenin en büyük ve sonuncu çekilişte belirlenen hediyesinin talihlisi "mothandmoth" oldu.

The Sales Machine' in üstlendiği 6 Ekim - 31 Aralık 2008 tarihleri arasında kullanılmak üzere Onur Havayolları' ndan Paris gidiş-dönüş uçak bileti kazandık. "Aman allahım"...

Gece canlı yorumlarla katılımcıların ağzından herkesle paylaşıldı. Yorumları, diğer ödülleri ve geceyi okumak için tıklayınız.

Çok teşekkürler Tunç...

not : en kısa zaman Tunç Kılınç blogumuzda bir yazısı ile konuk yazar olacak..öyle değil mi Tunç:D

Bütünleşik Pazarlama İletişimi

Category:

Pazalama Sözlüğü terim 2

Terim : Bütünleşik Pazarlama İletişimi
Açıklama : Müşteriler, hedef tüketici grupları, hissedarlar, çalışanlar ve diğer ilgili gruplara gönderilen mesajlar ile bu grupların yada bu gruplar ile birlikte kuruluşun ürününün, markanın topluma gönderdiği tüm mesajların stratejik olarak denetlenmesini ve bu mesajlara etki edilmesini sağlayan, karşılıklı olarak yararlı, çift yönlü ve uzun süreli bir iletişim sürecidir.

kaynak

Google Health hazır

Category: ,

Daha önce sınırlı olarak kullanılabilen Google Health, beta olarak açıldı. Sağlık profilinizi oluşturup, ilgili haber, doktor, eczane, test sonuçlarına ulaşabildiğiniz gibi profilinizi doktorlar, aileniz ve dostlarınızla paylaşabiliyorsunuz. Henüz Türkçe desteği bulunmuyor ancak en kısa zamanda olacağına inanıyoruz.

Google Health için tıklayınız.

Turkcell - Recep İvedik

Category: , ,

Geçtiğimiz hafta Özgür Alaz' ın blogunda Turkcell' in fiyatlama konusunda pazardaki duruşu ve servisini emtialaştırmama adına ortaya koyduğu stratejiyi, Avea' ya kıyasla daha çok beğendiğini okurken, bizde kendisine katılıyorduk. Turkcell, pazarda oldukça farklı ve doğru bir duruşla ilerleyen önemli bir kurum.

Özgür Kızlı reklamları, Raga Oktaylı reklamları, Sinyal bebekleri, Gnçtrkcll gibi önemli gördüğüm başarılı uygulamalar. Milli Takım sponsorluğu, Super Lig sponsorluğu gibi yaklaşımlarının yanında ürün ve servis zenginliği de oldukça başarılı.

Ancak son reklamında Turkcell' in ciddi bir hata yaptığını düşünüyoruz. Recep İvedik kimliği ile Turkcell' in bugüne kadar sergilediği çizgi arasındaki fark, Recep İvedik' in riskli bir karakter oluşu, reklam metni ve kurgusu baştan sona Turkcell pazarlama uygulamarının çok dışında bir noktada kalıyor. Turkcell' in bu çizgide devam etmemesi en büyük temennimiz. Reklam tüketicileri markayı konumlandırırken bunu reklam veren' in yönlendirmesi ile yapabiliyor. Bu strateji hatası ile Turkcell kendisini farklı bir hedef kitleye yakınlaştırma çabasında fakat bu çaba mevcut hedef kitleye sunulmuş bir ürün üzerinden, mevcut müşterilerin kolayca algılayabileceği derin bir farklışma ile yapılmamalı. Örnek verecek olursak, genç kitleye ulaşmak için kullanılan Gnctrkcll uygulaması son derece başarılı bir strateji. Hem hedef kitleye uygun bir ürün, hemde mevcut diğer hedef kitleden uzak tutularak sunuluyor. Ben ve benim gibi olan Turkcell kullanıcıları "gnctrkcll" den asla rahatsız olmuyor.

Girişim Günleri - 2008

Category:

Amerika Birleşik Devletleri´nde 2007 yıllında başlatılan ve internet tutkunlarının geliştirdikleri dünyanın ilk ticari fikir platformu olarak tanınan, bu güne kadar sadece ABD, Almanya ve İsrail´de organize edilen startupweekend isimli etkinlik, 30-31. Agustos 2008 tarihleri arasında İstanbul´da „Girişim Günleri İstanbul 2008” adıyla organize ediliyor.

Hafta sonu boyunca katılımcılar 3 er dk ile sınırlı sürelerle fikirlerini diğer katılımcılara aktaracaklar ve kazanan fikir hafta sonundan bir şirket, katılımcılarda bir limited şirketin üyesi olarak ayrılacak.

mothandmoth olarak destek vermekten mutlu olduğumuz ve içeriği ile de oldukça değerli bir organizasyonu hemen sizlerle paylaşmak istedik. Organizasyon Koordinatörü Ferit Demir' in mail i ile haberdar olduğumuz Girişim Günleri hakkında bilmediğim tek şey şuan nerede olacağı...çok yakında hepbirlikte öğreneceğiz.

Tüm ayrıntılar için tıklayınız.

Altın Rehber İnternette

Category:

Küçükken okuduğumuz çocuk kitaplarının yanında durduğunda bir "dev" gibi görünen "altın rehber" leri hatırlarsınız sanırım hepiniz. Altın Rehber' e girsek mi girmesek mi diye yeni telefon hattı alırken düşünürdük.

konu ile ilgili bir internet mecrasının çıkmaması imkansız. Türkiye' de de Trend Media, bildiğim kadarıyla bir Alman yatırımcı ile birlikte altinrehbertv.com domain ile aynı hizmeti vermeye başladı.

Her yeni mecra ile ilgilenmek gibi bir hobim olduğu için Altın Rehber ile de ilgilendim ve derhal deneyim yaşamak arzusu ile Altın Rehber' in sağlık kategorisinde yer alan ilk kurumun Estehair olmasını sağladım.

Durum : İletişime geçtiğiniz dakikadan itibaren oldukça etkili bir iletişim kuruyorlar. İlk telefon konuşmasının ardından tüm hizmetin tamamlanma süresi 8 gün. bu süre içerisinde 3 nazik ziyarette bulunuyorlar. İlk görüşme, video çekimi ve admin paneli eğitimi için. Rahatsızlık vermeyen bir iletişim dili ile 4 kez aranıyorsunuz. Eğer görüşmeye gelecek olan kişi geç kalıyorsa merkezden telefon edilerek gecikme nedeni ve süresi bildiriliyor.Tüm bu süreci başarılı bir şekilde yürüten Altın Rehber, hizmeti karşılığı standart üyelerden 99 YTL ücret talep ediyor. Altın Rehber size bir konrtol paneli imkanı sunarak bilgilerinizi kendinizin güncellemenize imkan sağlıyor.

Gördüğünüz gibi Altın Rehber uygulaması internete taşındığında neler olabiliyor. Arda Kutsal' ın MeetUp ta kullandığı bir cümle çok hoşuma gitmişti. "internetin İstanbul' un trafik sorununu bile çözeceğine inanan bir insan olarak..." Açıkcası aynı fikirdeyim.

Altın Rehber' in sitesini ziyaret etmek için tıklayınız.

Trend Media' nın sitesini ziyaret etmek için tıklayınız.

Sunumax ne ola ki?

Category: ,

Uzun zaman önce Amerika ve Avrupa' da örneklerini gördüğüm ve Superonline.com projesinin lansman döneminde kullanmayı çok arzu ettiğim bir uygulamayı türk bir şirketin ülkemizde pazarladığını öğrendim. Uygulamayı ülkemize, Paris' te dil eğitimi için bulunduğu dönemde gören 22 yaşındaki genç girişimci Sadık Kocabaşa getirmiş. Sadıkla MeetUp toplantısında tanıştım. Kıpır kıpır bir adam...Markasının adı "Sunumax"

Bu genç adamla hiç zaman kaybetmeden pazarlama müdürlüğünü yürüttüğüm Estehair' in kurumsal sitesinde kullanılmak üzere hazırlanacak "bir ilk uygulama" için el sıkıştım. Birlikte bu teknolojinin daha önce hiç uygulanmamış bir tarzını yapacağız.

Sadık, genç ve dinamik bir girişimci. Girişimi ise internet teknolojisi üzerine. Bu konuda heyecanları olan bir pazarlamacı olarak O' nu ve ekibini tebrik ediyorum. Eminim çok yakın zamanda çok sayıda marka yöneticisi onları tanıma şansına sahip olacaklar.

Mothandmoth olarak, bize düşen tüm desteği vereceğimizi iletmek isterim.

Sunumax' in web sitesini ziyarett etmek için tıklayınız.

Sunumax' in blog u için tıklayınız.

Pazarlama Sözlüğü

Category:

mothandmoth blogunda yeni bir bölüm açıyoruz. pazarlama sözlüğü bölümünde pazarlama terimlerini tek tek yayınlayacağız. Yorum katmayacağız elbette...ilk terim 4C

Terim : 4C
Açıklama : Pazarlama karmasını oluşturan 4P'nin müşteri odaklı yaklaşımla beraber değişen yönü pazarlamanın 4C'sini oluşturmaktadır. Customer Value / Müşteri İçin Değeri (Fayda),
Cost to the Customer / Müşteriye Maliyeti,
Convenience / Kolaylık,
Communication / İletişim.

Kaynak

Related Posts with Thumbnails